Hun imparatoru (400-453).
Amcası Kübanın ölümünden sonra, Doğu Hun İmparatorluğunun yönetimini ele aldı (434). Batıda hüküm süren ağabeyi Bledayı 445te öldürerek imparatorluğun tek hâkimi oldu. Sahip olduğu geniş topraklarla yetinmedi. Hükümdarlığı süresince Bizansı ve Batı Roma İmparatorluğu-nu ele geçirmeğe çalıştı. Bunun için de sürekli bir anlaşmazlığı körükledi. Bizansı vergi ödemek zorunda bıraktı; Batı Romada hak iddia ederek toprak istedi, istekleri yerine getirilmedikçe de saldırdı.
Üstün savaş gücü sayesinde Roma ve Bizansa korkulu günler yaşattı. 450de Roma ordusuyla birleşen Gotlar karşısında çarpışarak Romaya kadar ilerledi. Batı Got Krallığının sınırlarını zorladı, Catalaunum Ovasında yapılan kanlı çarpışmalarda her iki taraf da kayıp vermişti ama, Attilâ 452de İtalyaya ikinci bir saldırı yapmaktan vazgeçmedi. Milanoyu aldı. Romaya doğru ilerledi. fakat açlık ve salgın hastalık yüzünden ordusunun kırılması onu papa Leonun teklifini kabul etmek zorunda bıraktı. Üçüncü bir saldırıya geçemeden de öldü.
Attilâ bir diktatördü, çevresinde âdeta dini bir korku uyandırırdı, ama adalete saygılı ve iyiliksever bir yöneticiydi. Gururluydu, pek az gülerdi. Hurafelere inanır, durmadan falcılara danışırdı. Romayı ele geçirmekten vazgeçmesine de boş inançlara bağlılığı sebep oldu.
Amcası Kübanın ölümünden sonra, Doğu Hun İmparatorluğunun yönetimini ele aldı (434). Batıda hüküm süren ağabeyi Bledayı 445te öldürerek imparatorluğun tek hâkimi oldu. Sahip olduğu geniş topraklarla yetinmedi. Hükümdarlığı süresince Bizansı ve Batı Roma İmparatorluğu-nu ele geçirmeğe çalıştı. Bunun için de sürekli bir anlaşmazlığı körükledi. Bizansı vergi ödemek zorunda bıraktı; Batı Romada hak iddia ederek toprak istedi, istekleri yerine getirilmedikçe de saldırdı.
Üstün savaş gücü sayesinde Roma ve Bizansa korkulu günler yaşattı. 450de Roma ordusuyla birleşen Gotlar karşısında çarpışarak Romaya kadar ilerledi. Batı Got Krallığının sınırlarını zorladı, Catalaunum Ovasında yapılan kanlı çarpışmalarda her iki taraf da kayıp vermişti ama, Attilâ 452de İtalyaya ikinci bir saldırı yapmaktan vazgeçmedi. Milanoyu aldı. Romaya doğru ilerledi. fakat açlık ve salgın hastalık yüzünden ordusunun kırılması onu papa Leonun teklifini kabul etmek zorunda bıraktı. Üçüncü bir saldırıya geçemeden de öldü.
Attilâ bir diktatördü, çevresinde âdeta dini bir korku uyandırırdı, ama adalete saygılı ve iyiliksever bir yöneticiydi. Gururluydu, pek az gülerdi. Hurafelere inanır, durmadan falcılara danışırdı. Romayı ele geçirmekten vazgeçmesine de boş inançlara bağlılığı sebep oldu.
Comments